Kamu çalışanlarının hak mücadelesinde Türk Enerji Sendikasına inanmış, gönül vermiş kıymetli arkadaşlarımız.
Enerji, sanayi ve
madencilik hizmet kolunda yıllardır yılmadan bıkmadan usanmadan
çalışanlarımızın meselelerini kendi meselesi kabul eden, çalışanlarımızın
sevinciyle sevinen, kederiyle kederlenen Sendikamızın bir Genel Kurulunu daha
geride bıraktık.
Arkadaşlarımızla beraber
yeni bir yönetimle ve birlik beraberliği esas alan yeni bir yönetim anlayışıyla
karşınızdayız.
Şimdi zaman; kaybedileni
kazanma, ulaşılamayana ulaşma, mücadeleyi sürdürme zamanıdır. Herkesin de
bildiği üzere Kurumlar salt kişilerle baki olmaz, aidiyet duygusu olan
insanların itimatla yoğrulmuş karşılıklı hissiyatları ile baki olur.
Bizim arkadaşlarımızdan yegane
beklentimiz, varlığını Hak ve hakkaniyet kavramları üzerine kuran ve
logosundaki köklü çınar gibi duran konfederasyonumuz Türkiye Kamu-Sen’in kamu
çalışanlarının güven kapısı olduğunu unutmamaları ve ümitsizlik kelimesini sözlükten
çıkartmaları olacaktır.
Sendikacılık; sürekli
çalışan bir mekanizmadır ki, kamu kurumlarımız çalışır halde olduğu sürece
sendika ve sendikacılık da işler olmak durumundadır. Bu noktada; bizlerden şube
başkanlarımıza ve temsilcilerimize dek uzanan teşkilat yelpazesinde zaafiyet ve
atalet göstermeden sabırla ve azimle sahada üyelerimiz ve çalışanlarımız için
mücadele etmek durumundayız.
Geçtiğimiz yıllarda iş
barışının iyiden iyiye ortadan kalktığı bir dönemde dahi sendikal hak
mücadelesinden vazgeçmeyen, Toplu Satış Sözleşmelerine karşılık haktan yana
duruş sergileyemeye devam eden üyelerimiz ile bugün sosyo-ekonomik kayıplarımız
ve sebeplerini görerek Türk Enerji-Sen’e üye olmuş yeni üyelerimize de saygılar
sunuyorum.
Zafer muhakkak
sabredenlerin ve mücadele edenlerin olacaktır.